Ağlamak bazen olumsuz bir tepki olarak görülse de, üzücü veya stresli bir duruma verilen yaygın ve sağlıklı bir tepkidir ve duygularınızı ifade etmekten asla utanmamalısınız.
Ancak, eğer kontrolsüz bir şekilde, çoğu zaman bir sebep olmadan ağlıyorsanız, endişelenmeye hakkınız vardır. Bu makalede ağlamanın rolünü ve terapiyi düşünmenin zamanı gelmiş olabileceğine dair işaretleri öğreneceksiniz.
Neden ağlarız ve bazen sebepsiz yere ağlamak normal midir?
Ağlamak, çeşitli durumlara verilen bir tepki olan tamamen insani bir olgudur. Hüzünlü veya yürek ısıtan bir film izledikten sonra ağlamaklı hissetmek alışılmadık bir durum değildir.
Ağlamayı genellikle bir rahatlama hissi takip ettiğinden, bu aynı zamanda kendi kendini sakinleştiren bir davranış olarak da kabul edilir . Ne zaman incinseniz ya da üzülseniz ve olumsuz duyguları dışarı attığınızda, sonrasında kendinizi daha iyi hissedersiniz.
Ayrıca ağlamak önemlidir çünkü başkalarında empatiyi ve olumlu sosyal tepkileri ortaya çıkararak sosyal bağı kolaylaştırır . Çoğu insan, bir başkasının ağladığını gördüğünde ona yardım etme ihtiyacı hisseder. Ayrıca bazı kültürlerin, bir felaket veya yaklaşmakta olan bir savaşla başa çıkmalarına yardımcı olmayı amaçlayan ritüellerin bir parçası olarak grup ağlamasıyla meşgul oldukları da kaydedildi.
Ağlamak aynı zamanda savunmasız kalmanın bir yoludur ve kendinizle ilgili özel ayrıntıları başkalarıyla paylaşmak, güven oluşturmanıza ve daha derin bir bağlantı geliştirmenize olanak tanır.
Gördüğünüz gibi ağlamak, ister başkalarının davranışlarını etkilemek ister zor bir dönemi atlatmanıza yardımcı olmak olsun, bir amaca hizmet eden son derece doğal bir tepkidir.
Ancak davranışınızın normal olup olmadığını sorgulamanız da doğaldır çünkü pek çok insan ağlamanın bir üzüntü belirtisinden daha fazlası olduğunun farkında değildir.
Örneğin, bazıları sebepsiz yere ağladıklarına inanabilirken, bunun açıklaması stresli bir hafta geçirdikleri veya normalden daha fazla baskı altında oldukları olabilir.
Erkeklerin ağlaması doğru mu? Kesinlikle!
Eğer erkekseniz, duygularınızı ifade etmek henüz olması gerektiği kadar normalleşmediğinden, ağlama nöbetlerinizin endişelenecek bir şey olup olmadığını da merak edebilirsiniz. Ağlamak, özellikle kadınlardan daha az hassas görülen ve basmakalıp erkeksi özellikler sergilemesi beklenen erkeklerde, genellikle bir zayıflık olarak görülüyor .
Neyse ki, son araştırmalardan elde edilen sonuçlar, erkekler için kırılganlığın önemini vurguluyor ve kişinin duygularını bastırmanın olumsuz sonuçlara yol açabileceğini gösteriyor.
Örneğin, stresin beyin aktivitesini nasıl etkilediği konusunda cinsiyet farklılıklarını inceleyen araştırmacılar, erkeklerin sıkıntılı olduklarında sosyal olarak geri çekilme eğiliminde olduklarını, kadınların ise destek aradıklarını keşfettiler ; bu da, nasıl hissettiğinizi saklamanın, olumsuz duygularla baş edememenize neden olabileceğini gösteriyor . Bu , erkekler arasında intihar oranının neden daha yüksek olduğunu da açıklayabilecek endişe verici bir sonuçtur .
İyi haber şu ki ağlamanın olumlu rolü, geleneksel olarak utançla ilişkilendirilen kültürlerde bile giderek daha fazla tanınmaktadır.
Örneğin, Japonların çok fazla duygu göstermemesiyle biliniyor ancak bazı terapistler artık kendini ifade etmeyi teşvik eden ve katılımcılara gözyaşlarının iyileştirici gücünü öğreten ağlama atölyeleri sunuyor.
Umarım gelecekte ağlamak tüm dünyada daha fazla kabul görür ve teşvik edilir. Ancak yine de ağlama krizlerinizin bir açıklaması olmadığını düşünüyorsanız altta yatan sorunu çözmeniz gerekecektir.
Neden sebepsiz yere ağlamak istiyorum?
Ağlamanın olumlu olabileceğini ve genellikle hayatınızda olup bitenlere verilen normal bir tepki olduğunu zaten belirledik. Ama sebepsiz yere ağlamanın anlamı nedir?
Ağlıyorsanız ancak tetikleyici bir durum yoksa bu, genellikle zihinsel sağlıkla ilgili devam eden bir soruna yanıt olabilir. İşte bu yüzden sebepsiz yere ağlamak isteyebilirsiniz.
1. Kederlisiniz
Keder tahmin edilemez olabilir. Bir gün hayatınıza devam ediyormuşsunuz gibi görünebilir ve ertesi gün bir bakkalda beklenmedik ağlama krizleriyle karşı karşıya kalabilirsiniz.
Kederle ilişkili zor duygular karmaşık olabilir ve üzücü olayı bilinçli olarak düşünmeseniz bile birikebilir; bu da çoğu zaman “sebepsiz” ağlamaya yol açar.
2. Tükenmişsinizdir
Ağlama epizodları , duygusal uyuşukluğa ve kopukluğa yol açabilecek zihinsel tükenme olarak tanımlanan tükenmişliğin belirtilerinden biridir . Bunaldığınızda ağlamak vücudunuzun çok fazla baskı altında olmakla başa çıkma yoludur.
Ancak bu normal olsa da mevcut durumla iyi başa çıkamadığınızın da bir işaretidir. Duygularınızı işleme konusunda yardıma ihtiyacınız varsa konuşma terapisini düşünmelisiniz
3. Akıl sağlığı bozukluğunuz olabilir
En sık görülen ruh sağlığı bozukluklarından biri depresyondur . Semptomlar sebepsiz yere üzgün hissetmeyi , motivasyon eksikliğini , uyku problemlerini, zevk alamamayı, iştahta değişiklikleri, sosyal içe kapanmayı ve normalden daha ağlamaklı hissetmeyi içerebilir.
Bazı insanlar depresyon nedeniyle duygusal olarak uyuşmuş olabilirken, diğerleri sık sık ruh hali değişimleri yaşayabilir ve bu durum kendilerini sebepsiz ağlama olarak gösterebilir.
Sebepsiz yere ağlamayı açıklayabilecek diğer bir konu da kişinin ruh halindeki aşırı iniş ve çıkışlarla ilişkilendirilen bipolar bozukluktur . Bipolar bozukluğun iki türü şunlardır:
- Mani (anormal derecede yüksek ruh hali) ve depresyon ataklarını içeren Tip I;
- Tip II de depresyona sahiptir ancak hipomani adı verilen daha az şiddetli manik ataklarla ilişkilidir.
Her iki durumda da bipolar bozukluğu olan bir kişi, kontrol edilemeyen ağlamayı da içeren duygu patlamaları yaşayabilir.
4. Bunalmış hissediyorsunuz
Hiç üzgün bile hissetmediğiniz halde ayak işlerinizi yaparken aniden gözyaşlarına boğulduğunuz oldu mu?
Ağlamak , sakinlik hissini destekleyen stresin etkilerinden biridir . Sıkıntıya tepki olarak ağladığımızda, vücudumuz duygusal acıyı hafifletmeye yardımcı olabilecek iyi hissettiren hormonlar salgılar. Ancak sık sık ağlamak faydalı olsa da vücudunuz size bir molaya ihtiyacınız olduğunu da söylüyor.
5. Hormonal değişiklikler yaşıyorsunuz
Pek çok kadın, büyük olasılıkla olumlu ruh halinden sorumlu serotonin üretimini azaltan östrojen ve progesteron seviyesindeki düşüş nedeniyle adet döneminden önce veya sırasında ağlama krizleri yaşar . Buna genellikle sinirlilik, artan kaygı ve kötü bir ruh hali eşlik eder.
Regl döneminden önceki günlerde kendini depresyona benzer şekilde gösterebilen PMDD’niz (adet öncesi disforik bozukluk) varsa belirtiler daha da yoğun olabilir.
Kaygı ağlamaya neden olur mu?
Eğer kaygınız varsa sık sık ağlamak isteyebilirsiniz. Anksiyete, stres etkenleri ortadan kaldırılsa bile kaybolmayan endişe ve sıkıntı duygusuyla ilişkili bir hastalıktır.
İlginç bir şekilde, ağlamak genellikle olumsuz duyguları azaltmanıza yardımcı olsa da, bazı çalışmalar kaygı belirtilerini ağlama sonrası kötüleşen ruh hali ile ilişkilendiriyor; bunun nedeni muhtemelen sıkıntıyla başa çıkmak için ağlayan kişilerin bunu sebepsiz yere yapıyormuş gibi hissetmeleri olabilir.
Bu, özellikle beyninizin rasyonel kısmı size belirli durumlarda tehdit edici hiçbir şey olmadığını söylese bile hayatınızın birçok yönü hakkında endişelenmenize neden olan yaygın anksiyete bozukluğu söz konusu olduğunda geçerlidir.
Ağlamanın sağlığınız üzerinde olumsuz bir etkisi olduğunu düşünüyorsanız, bir terapiste gitme zamanının geldiğine dair işaretleri kontrol etmek isteyebilirsiniz .
Ağlamak ne zaman daha büyük bir sorunun işaretidir?
Bazı insanlar diğerlerinden daha duygusal olma eğilimindedir ve bu normaldir. Ancak görünürde bir sebep olmadan normalden daha sık ağladığınızı fark ettiyseniz, bunu bir uyarı işareti olarak değerlendirmeli ve sağlığınıza daha fazla dikkat etmelisiniz.
Ayrılık veya ölüm gibi üzücü bir olaydan sonra sık sık ağlama krizleri yaşamak normal olsa da, herhangi bir tetikleyici olmadan ağlıyorsanız ve kendinizi kötü hissetmeden duramıyorsanız , bu bir akıl sağlığı uzmanıyla konuşmanın faydalı olabileceğine dair bir işarettir.
Sık ağlamanın hayatınız üzerinde olumsuz bir etkisi olup olmadığını anlamak da önemlidir. Örneğin, bir iş toplantısı sırasında ya da küçük bir strese tepki olarak moralinizin bozulması sizi utandırabilir ve bazen başkalarıyla olan ilişkinizi bozabilir.
